MUHAMMARA

Türk mutfağına Arap kültüründen gelen bir soğuk meze çeşidi olan muhammarayı biraz değiştirerek yaptım. Ayrıca kahvaltıda ya da beş çayında ekmek üzerinde çok lezzetli bir atıştırmalık...





Malzemeler:

  • 1 su bardağı iri çekilmiş ceviz içi
  • 1 su bardağı ufalanmış ekmek içi
  • 1 çay bardağı tahin
  • 5 adet közlenmiş kırmızı biber(salçalık)
  • 3-4 diş sarımsak
  • 2 kaşık biber salçası
  • 1 limon suyu
  • 1 çay bardağı zeytinyağı
  • kekik, kimyon, pul biber


Yapılışı: Kırmızı biberleri ya közleyin ya da haşlayıp kabuklarını soyun. Robotta iyice ezin. Sarmısakları dövün. Ekmekleri iyice ufalayın. Ben kepek ekmeği kullandım. Cevizi iri parçalar halinde kıyın. Tüm malzemeyi karıştırın. Tadı hafif çemen gibi olmalı. Acısını damak tadınıza göre ayarlayın.

AFİYET OLSUN...

BABAGANNUŞ

Adana ve Hatay yöresinin vazgeçilmez bir lezzet damlası.
Bizde iki üç günde bir mutlaka yapılır.
Üstelik lezzetli bir diyet yemeği :)
İster yemek yanına ister yemek olarak
tercih sizlere kalmış...

Malzemeler:
  • 4 adet iri Adana patlıcanı
  • 2 adet orta boy domates
  • 2 adet yeşil biber
  • 2 diş sarımsak
  • 1 limon suyu ya da nar ekşisi
  • Maydonoz
Hazırlanışı:
  1. Patlıcanları közleyin. (Bende eski bir alet var.Çingene ızgarası. Siz ocağın üstünde de yapabilirsiniz. Biraz ortalık kirleniyor ama değer...)
  2. Sarımsakları dövün, közlenmiş patlıcanları çatalla ezin.
  3. Diğer tüm malzemeyi doğrayın ve hepsini karıştırın.
  4. Üzerine maydonozları kıyın.
  5. Sızma zeytinyağını gezdirin.
AFİYET OLSUN...

TATİL

Bu yılki yazlık günlerimiz için Filiz teyzemi ve Sedayı ikna ettim. 12 gün yazlıkta kaldık. İlk kez yazlıkta hiç sıkılmadık. Hep birlikte çok güzel günler ve geceler geçirdik. Gündüzleri deniz ve havuzda, geceleri nefisss yemeklerin sonrasında havuz başında amerikano ya da okey oynayarak geçti. Sedacığım espirileri ile bizleri şenlendirdi. Onu çok seviyorum. En tatsız yanıda çektiğimiz fotoğraflar kayboldu. Teknoloji işte kart kendini sıfırladı. Neyseki Mürüvvet teyzem makinasıyla tekrar çekiyordu. Daha sonra Antalya Belek'te bir tatil köyüne gittik. Tabii döne döne gidilen 2000 viraj...Ben yoldan değilde Denizden endişeliydim. Genellikle Adana- Maraş arası 2 saatlik yola bile dayanamaz. Bir saatten sonra sıkılır. İlk kez böyle bir yolculuğa çıktı. Korktuğumuz gibi olmadı. Deniz mide bulantısıyla tanıştı. Neler oluyor bana, neden midem bulanıyor dedikçe durduk, dinlendik. Yol yüreğinizi ağızınıza getiren uçurumlarla dolu.Ya dağın zirvesindesiniz ya da denizin kıyısında. Bu arada yanan yerleri gördükçe çok çok üzüldük.


Otele gelince Deniz'in hiçbir sıkıntısı kalmadı. Merak duygusu içinde etrafı tanımaya çıktı. Ve kayboldu. Odaya yarım saat sonra gelebildi. Aquaparka gitmiş.
5 gün kaldık. Deniz bu 5 gün boyunca aquaparkta kaydı. Hemen hemen hiç bizim yanımıza gelmedi.
Sanırım oğlum büyüyor artık. Yakında bizimle daha az şey paylaşacak.


Dönüş yolunda oğlumuza Aspendosu, Antik şehir Side'yi ve Manavgat Şelalesini gezdirdik. Biz ondan daha heyecenlıydık. İşte nolmuş taş bunların hepsi dedikçe Celal bir yandan ben bir yandan anlatmaya çalışıyoruz ama nafile çocuk çoook sıcak hemen arabaya gidelim gördüm işte yeter diyor. En son Alanya kalesine çıktık biraz havada serinlemişti. Akdeniz önünüzde uzanıyor.

Deniz bey fazla sıkılmadan Damlataş Mağarasını gezelim ve bitirelim dedik.Alanyada teyzemlerde kaldık. Herşey çok güzeldi. Teyzem ve eniştem Deniz'i çok sevdiler. Deniz çok mutlu ayrıldı.Ve tatil bitti, artık evdeyiz...


Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...