Bu yılki yazlık günlerimiz için Filiz teyzemi ve Sedayı ikna ettim. 12 gün yazlıkta kaldık. İlk kez yazlıkta hiç sıkılmadık. Hep birlikte çok güzel günler ve geceler geçirdik. Gündüzleri deniz ve havuzda, geceleri nefisss yemeklerin sonrasında havuz başında amerikano ya da okey oynayarak geçti. Sedacığım espirileri ile bizleri şenlendirdi. Onu çok seviyorum. En tatsız yanıda çektiğimiz fotoğraflar kayboldu. Teknoloji işte kart kendini sıfırladı. Neyseki Mürüvvet teyzem makinasıyla tekrar çekiyordu. Daha sonra Antalya Belek'te bir tatil köyüne gittik. Tabii döne döne gidilen 2000 viraj...Ben yoldan değilde Denizden endişeliydim. Genellikle Adana- Maraş arası 2 saatlik yola bile dayanamaz. Bir saatten sonra sıkılır. İlk kez böyle bir yolculuğa çıktı. Korktuğumuz gibi olmadı. Deniz mide bulantısıyla tanıştı. Neler oluyor bana, neden midem bulanıyor dedikçe durduk, dinlendik. Yol yüreğinizi ağızınıza getiren uçurumlarla dolu
.Ya dağın zirvesindesiniz ya da denizin kıyısında. Bu arada yanan yerleri gördükçe çok çok üzüldük.
Otele gelince Deniz'in hiçbir sıkıntısı kalmadı. Merak duygusu içinde etrafı tanımaya çıktı. Ve kayboldu. Odaya yarım saat sonra gelebildi. Aquaparka gitmiş.
5 gün kaldık. Deniz bu 5 gün boyunca aquaparkta kaydı. Hemen hemen hiç bizim yanımıza gelmedi.
Sanırım oğlum büyüyor artık. Yakında bizimle daha az şey paylaşacak.
Dönüş yolunda oğlumuza Aspendosu, Antik şehir Side'yi ve Manavgat Şelalesini gezdirdik. Biz ondan daha heyecenlıydık. İşte nolmuş taş bunların hepsi dedikçe Celal bir yandan ben bir yandan anlatmaya çalışıyoruz ama nafile çocuk çoook sıcak hemen arabaya gidelim gördüm işte yeter diyor. En son Alanya kalesine çıktık biraz havada serinlemişti. Akdeniz önünüzde uzanıyor.
Deniz bey fazla sıkılmadan Damlataş Mağarasını gezelim ve bitirelim dedik.Alanyada teyzemlerde kaldık. Herşey çok güzeldi. Teyzem ve eniştem Deniz'i çok sevdiler. Deniz çok mutlu ayrıldı.Ve tatil bitti, artık evdeyiz...
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder